20 Temmuz 2017 Perşembe

Varolmanın Dayanılmaz Ağırlığı - Nikola Tesla





Adı: Varolmanın Dayanılmaz Ağırlığı - Aforizmalar-
Yazar: Nikola Tesla
Sayfa Sayısı: 78
Yayınevi: Aylak Adam



                     Arka Kapak:
Varolmanın Dayanılmaz Ağırlığı, Nikola Tesla'nın eserlerinden özenle derlenmiş bir şeçkidir.
----
"Nefretiniz elektriğe dönüştürülebilseydi bütün dünyayı aydınlatmaya yeterdi."
----
"Bütün canlılar evrenin çarkında iç içe geçmiş dişlilerdir."




                      Alıntılar:
*
Her şeyden çok kitapları sevdim.

*

Bir fikrin  başarısı, özünde var olan değerden ziyade çağdaşlarının tutumuna bağlıdır. Zamanlıysa hemen uygulamaya geçilir, zamansızsa, güneşin sıcağına aldanıp topraktan baş veren bir filiz gibi, bastıran donla büyüyemeden ölür.

*

Tarihin başlangıcından bu yana gerçekleşen bu en büyük savaştan [2.Dünya Savaşı] yeni bir dünya doğmalıdır -insanlığın fedakarlılarını haklı çıkaracak bir dünya. Bu yeni dünyada zayıf güçlünün, iyiyse kötünün süistimaline uğramamalı; fakir zenginin şiddetiyle aşağılanmamalı. Zihnin yaratımları, bilim ve sanat, topluma insanlığın daha iyi ve barış içinde yaşaması için hizmet etmeli, bireylerin bencilce servet edinmeleri için değil. Bu yeni dünya mazlumun ve hor görülenlerin değil, onur ve saygınlıkta birbirine eşit özgür insanlarla ulusların dünyası olmalı.

*

Yıkmak için inşa ediyoruz. Çalışmalarımızla kaynaklarımızın çoğu insafsızca heba ediliyor. İlerleyişimizi tahribatlarla damgalıyoruz. Gözümüzün gördüğü her yerde zaman, emek ve yaşam kaybı var. Sevimsiz bir manzara; ama gerçek bu.

*

Fikrimi çalmaları mühim değil... Asıl mühim olan kendi fikirlerinin olmaması.




15 Şubat 2017 Çarşamba

Kendine Ait Bir Oda - Virginia Woolf





Adı: Kendine Ait Bir Oda
Orijinal Adı: A Room of One's Own
Yazar: Virginia Woolf
Sayfa Sayısı: 123
Yayınevi: Kırmızı Kedi Yayınevi
Çeviri: İlknur Özdemir

Arka Kapak:

"Bütün bu yüzyıllar boyunca kadınlar, erkeği olduğundan iki kat büyük gösteren bir ayna görevi gördüler, büyülü bir aynaydı bu ve müthiş bir yansıtma gücü vardı. Böyle bir güç olmasaydı dünya hâlâ bataklık ve balta girmemiş ormanlardan ibaret olurdu. Savaşlarda zafer kazanıldığı duyulmazdı... Çar ve Kayzer ne taç giyerler, ne de tahttan inerlerdi. Uygar toplumlarda hangi işe yararlarsa yarasınlar, bütün şiddet ya da kahramanlık eylemlerinde aynalar gereklidir. İşte bu yüzden Napoléon da Mussolini de kadınların erkeklerden aşağı olduğunda bu kadar ısrarcıdırlar, eğer onlar aşağıda olmasalardı kendileri büyüyemezlerdi."

Kendine Ait Bir Oda, Virginia Woolf'un 1928 yılında kapılarını kadınlara yeni yeni açmakta olan Cambridge Üniversitesi'ndeki kız öğrencilere hitaben yaptığı bir konuşması üzerine şekillenmiştir. İngiltere'de kadınların seçme ve seçilme hakkını elde etmelerinden bir yıl sonra yayımlanan kitap o tarihten günümüze feminizm tartışmalarının locus classicus'u olageldi. Jane Austen ve Charlotte Brontë'den, kadınların niçin bir Savaş ve Barış yazamadıklarına; Shakespeare'in hayali kız kardeşinden bugün de tartışılmaya devam eden kadının yoksulluğu ve namusu başlıklarına, hatta yaratıcılığın doğasına kadar uzanan geniş bir yelpazede kalemini özgürce oynatan Woolf, kadınlara edebiyat alanında bir çıkış yolu gösteriyor.

"Bir kadın eğer kurmaca yazacaksa, parası ve kendine ait bir odası olmalıdır," diyen Virginia Woolf'un sesi, aradan geçen sekseni aşkın yıla rağmen gücünü ve etkinliğini koruyor.



                                          Alıntılar:

*
...Neden erkekler şarap içerken kadınlar su içiyorlardı? cinslerden biri bu kadar varlıklıyken öbürü neden yoksuldu? Yoksulluğun kurmaca üzerinde nasıl bir etkisi vardı? Sanat eserleri yaratmanın koşulları nelerdi?...

*
...Eğer profesör, kadınların üstün konumda olmadıklarını biraz fazla vurguladıysa, büyük olasılıkla kadınların üstün olmadıklarını değil, kendi üstünlüğünü düşünüyordu. Bir hayli hiddetlenerek ve epeyce vurgulayarak koruduğu da buydu, çünkü sahip olduğu şey onun gözünde nadide bir mücevherdi. Hayat her iki cins için de -kaldırımda ite kaka yürüyen kadınlarla erkeklere baktım- çetindi, zordu, sürekli bir mücadeleydi. Büyük cesaret ve güç gerektiriyordu. Belki de hepsinden önce, yanılsamaya eğilimli yaratıklar olduğumuz düşünülürse, insanın kendine güveni olmasını gerektiriyordu. Kendimize güvenimiz olmazsa beşikteki bebekler gibi oluruz. Ölçülemeyen, ama pek değerli olan bu niteliği el çabukluğuyla nasıl olışturabiliriz? Başkalarının bizden daha aşağıda olduğunu düşünerek...

*
...Bir sınıfı ya da bir cinsi tümüyle suçlamak saçmaydı. İnsan kitleleri hiçbir zaman yaptıklarından sorumlu değildiler. Kontrolleri dışındaki içgüdüleri yönlendirir onları...

*
...'Chloe Olivia'dan hoşlanıyordu...' İrkilmeyin. Yüzünüz kızarmasın. Aramızda kalsın,böyle şeyler olur bazen, kabul edelim. Bazen kadınlar kadınlardan hoşlanır.  

*
...Bütün bu cinsiyeti cinsiyete , niteliği niteliğe vurmak; üstünlük taslamak ve aşağılıkla itham etmek, insanın orta öğrenim yıllarında, taraf tuttuğu, bir tarafın ötekini alt etmesinin gerekli olduğu, bir platforma çıkıp okul müdürünün elinden süslü -püslü bir kupa almanın büyük önem taşıdığı çağa ait şeylerdir. İnsanlar olgunlaştıkça taraf tutmaktan vazgeçerler, okul müdürlerine ya da süslü kupalara inanmaktan da. Her ne olursa olsun, kitaplar söz konusu olduğunda, üzerlerine çıkmayacak şekilde meziyet etiketleri yapıştırmak inanılmaz zordur. 'Bu müthiş kitap', 'bu değersiz kitap', aynı kitap her iki şekilde de anılır. Aynı anda övmenin ve kötülemenin hiçbir anlamı yoktur. Hayır, ölçme işi bir meşgale olarak keyif verse de, bütün işler içinde en yararsız olanıdır, ölçenlerin kararlarına boyun eğmek de çok aşağılık bir tavırdır. Önemi olan yazmak istediğinizi yazmanızdır; çağlar boyunca mı birkaç saatliğine mi önemi olacağını kimse bilemez...

*
...Eğitim görmemiş çoğu İngiliz kadın gibi bende okumaktan hoşlanırım - koca koca kitaplar okurum. Son zamanlarda bu okuma biçimim biraz monotonlaştı; tarih, daha çok savaşları anlatıyor; biyografiler daha çok büyük adamlar hakkında; şiirin de kısırlaşmaya eğilimi olduğunu düşünüyorum, kurmacaya gelince - çağdaş kurmaca yazını eleştirmekte pek becerikli olmadığımı yeterince gösterdim size, artık bu konuda bir şey söylemeyeceğim . Sizden her türlü kitabı yazmanızı istiyorum, ne kadar önemsiz ya da ne kadar geniş görünürse görünsün hiçbir konudan ürkmeyin. Ne yapıp edip seyahatlere çıkacak, tembellik edecek, gelecek hakkında ya da dünyanın geçmiş zamanları hakkında düşünecek, kitaplarla ilgili hayallere dalıp sokak köşelerinde oyalanacak, düşüncelerinizin suların derinliklerine dalmasına imkan verecek parayı elde edebileceğinizi umuyorum. Size kesinlikle kurmacayla sınırlı kalın demiyorum. Beni hoşnut etmek isterseniz - ve benim gibi binlerce kişi var - gezi ve serüven kitapları, araştırma ve ilim kitapları, tarih ve biyografi, eleştiri ve felsefe ve bilim kitapları yazarsınız. Böyle yaparsanız kurmaca sanatı bundan yararlı çıkacaktır. Çünkü kitaplar birbirini etkilerler. Şiirle ve felsefeyle iç içe olan kurmaca yapıtlar kazançlı çıkarlar. Ayrıca, geçmişteki ünlü kişilerden hangisini olursa olsun ele aldığınızda, örneğin Sappho'yu, Lady Murasaki'yi, Emily Bronte'yi onun hem bir mirası devralan hem de bir şey başlatan bir kişi olduğunu görürsünüz, kadınlar doğal yazma alışkanlığını edindikleri için bu kişiler ortaya çıkmışlardır; dolayısıyla yaptığınız iş şiire başlangıç bile sayılsa, böyle bir faaliyete girişmenizin değeri büyüktür.

*
...Zihnimin içini dikkatle araştırdığımda arkadaş olmak, eşit olmak, insanları daha yüce amaçlara yöneltmek gibi soylu duygulara rastlamıyorum. Kısaca ve basit sözcüklerle, insanın kendisi olması herşeyden daha önemlidir derken buluyorum kendimi. Başkalarını etkilemeyi hayal etmeyin derdim, sizleri coşturacak biçimde söylemesini bilseydim. Her şeyi kendi içinde düşünün.


                                Değerlendirmem: 4/5


Kendine Ait Bir Oda, Virginia Woolf'dan okuduğum ikinci kitabımdı. Yazarla ilk tanışmam Mrs. Dalloway ile oldu. Yazım tarzı bugüne kadar okuduklarımdan daha farklı olduğu için hoşuma gitmişti ve hemen diğer kitaplarını okunacaklar listeme eklemiştim. Ama listemdeki kabarıklık yüzünden anca 2 yıl sonra başka bir kitabını okuyabildim. Ve şunu söylemeliyim, neden daha önce okumadım ki diye yakınıyorum. Kitabın başında bahsedildiği üzere yazara kadın ve kurmaca üzerine yazması söyleniyor. Kitap buradan başlayıp kadın ve yoksulluk, kadın ve edebiyat gibi şeyler üzerinden giderek kadınların geçmişte ve onun zamanında ki durumları üzerine, sadece 123 sayfa olsa bile sanki daha uzun sürmüş gibi gelen, hafif bir tartışma üslubu ile yazılmış. Kitabın ilk bölümleri -okuması biraz daha kolay olan bölümler- yazarın kadın ve kurmaca hakkında yazmanın ne demek olduğunu bulmaya çalışması ve daha sonraysa kadın ve yoksulluk üzerine kafa yorması ile geçiyor. Tabi bu arada kadın ve erkekler arasındaki farklılıkları sorguluyor. Sonraki bölümleri okumak benim için biraz daha zordu çünkü hem Viginia'nın eşsiz anlatım tarzı - bir konudan bahsederken bir anda tamamen başka bir şey hakkında konuşmaya başlayabiliyor- hem de yazılanların genellikle roman eleştirisi tarzı olması yüzünden kitabın orta bölümleri daha ağır olan yerlerdi. Ama şunu söylemeden geçemem, Shakespeare'in kardeşi üzerinden o dönemdeki kadın ve erkek farklılığını anlatması oldukça güzel bir örnekti. 
Son bölümümüzde ise Virginia yazdıklarını topluyor ve sonunda bir sonuç çıkarmaya çalışıyor. Yazdığım son 3 alıntı çıkılan sonucun ne olduğunu gayet belirgin bir şekilde gösteriyor bence. 
4/5 vermemin tek sebebi orta bölümlerinde benim için yazış tarzının fazla dağılmış olması. Bu kitabı mutlaka her erkek ve kadın okumalı, kısa olmasına rağmen güzel içerikle dolu..

















30 Ekim 2016 Pazar

Yolun Sonundaki Okyanus - Neil Gaiman



Adı: Yolun Sonundaki Okyanus
Orijinal Adı: The Ocean at the End of the Lane
Yazar: Neil Gaiman
Sayfa Sayısı: 181
Yayınevi: İthaki
Çeviri: Zeynep Heyzen Ateş

Arka Kapak:

Bir kelebeğin kanatları kadar narin ve hüzünlü.
Karanlıktaki bir bıçak kadar tehditkâr ve korku verici.

Neil Gaiman, sarsıcı eseri Yolun Sonundaki Okyanus'ta, insanı insan yapan tüm duyguları ortaya çıkarmakla kalmayıp, okurlarını onları çevreleyen karanlıklardan korunmaları için geçmişin sığınağına davet ediyor.

Hikâye, kahramanımızın çocukluğuna dönmesi ve evinin yanındaki gölün aslında bir okyanus olduğunu iddia eden Lettie Hempstock'a dair anılarının canlanmasıyla başlıyor. Bu andan sonra; küçük bir çocuğun fazlasıyla ürkütücü, garip ve tehlikelerle dolu geçmişine doğru bir kapı açılıyor.

Artık, yolun sonunda neyle karşılaşacağını kahramanımız da bilmiyor… 


Alıntılar:

*                                
...Bir şey gelip bana yardım dilendi. Sevilmek istiyordu. Herkesi nasıl mutlu edebileceğimi öğretti. İnsanlar basit yaratıklarmış, tek istedikleri paraymış, daha fazlası değil. Para... Sadece para. İşlerinin karşılığı olarak verilen ödüller. Halbuki dilese, onlara bilgelik, barış veya huzur bahşedebilirdim..."

*                                 
...Kim olduğumu merak ederek bakıyordum kendime, o yaşlarda sık sık yaptığım bir şeydi, aynadaki yüzü inceliyor, kim olduğumu çözmeye çalışıyordum. Baktığım yüz bazen bir yabancının yüzüydü ama her zaman aradaki farkı bilirdim; çünkü yüzüme ne olursa olsun, ben kendimdim. "Ben" dediğim tam olarak kimdi veya niye bazen aynadakinin bir yabancının yüzü olduğunu sanıyordum, bilmiyorum.

*                                
...Yetişkinler, yolları takip eder. Çocuklar keşfe çıkar. Yetişkinler aynı yolu yüzlerce, binlerce kez yürümekten sıkılmaz; yoldan çıkmak, çalıların arasına dalmak , çitlerin arasındaki boşluklardan geçmek çoğu yetişkinin aklına bile gelmez...

*                                 
...Kimsenin içi dışı bir değildir. Senin de değil, benim de. İnsanlar bundan çok daha karışıktır. Herkes için geçerli bir kural bu.


Değerlendirmem: 4/5


Yolun Sonundaki Okyanus, Neil Gaiman'ın kaleminden okuduğum ilk kitaptı ve şunu söylemeliyim ki bu zamana kadar okuduğum birçok yazardan daha akıcı, daha anlaşılır bir üslubu var. Yazarımız bu kitaba başta hikaye olarak tasarlamış fakat daha sonra kendini olay örgüsüne kaptırıp romana çevirmiş. Çokta iyi yapmış.
Kitabı okumadan önce ne yazarın tarzını ne de kitabın konusunu biliyordum. Dolayısıyla kitabı okurken baya şaşırdığımı söylesem yalan olmaz. Nedense bu kitapta fantastik ögelerin çıkacağını hiç düşünmemiştim. Yinede oldukça güzel ve keyifli bir kitaptı. Fakat kitabın sonunda nedense bir eksiklik varmış hissine kapıldım. Umarım ilerde devam kitabı niteliğinde Hempstock'ların hayatını anlatan bir kitap çıkar.
Bir de kitabın okurken fark etmeyip, kitabı goodreads'a kaydederken farkına vardığım küçük bir ayrıntısı var. Yazar, kahramanımızın adından kitabın hiçbir yerinde bahsetmemiş. Kitabın akışına o kadar dalmışım ki kahramanın adının verilmediğini fark etmedim bile. Ve eminim kitabı okuyan birçok kitapsever için durum benimkiyle aynıdır :). 



23 Mayıs 2016 Pazartesi

Bilinmeyen Adanın Öyküsü - José Saramago


Adı: Bilinmeyen Adanın Öyküsü
Yazar: José Saramago
Sayfa Sayısı: 64
Yayınevi: Kırmızı Kedi
Çeviri: Emrah İmre


Konusu:(arka kapak)                                   
"Bir adam kralın kapısını çalmış ve ona demiş ki, Bana bir tekne ver."
Bilinmeyen adaların kalmadığına inanılan bir dönemde bilinmeyen ada arama cesaretine sahip bir adamla böyle bir cesareti görüp hayatını değiştirebileceğine inanan bir kadının büyük usta Saramago'nun eşsiz anlatısında edebiyat tarihine geçen yolculukları böyle başlar. Emrah İmre'nin Portekizceden çevirisi ve Birol Bayram'ın desenleriyle okurun minör başyapıtlarından olacaktır Bilinmeyen Adanın Öyküsü.

"(...) ben bilinmeyen adayı bulmak istiyorum, o adaya ayak bastığımda kim olduğumu öğrenmek istiyorum, Bilmiyor musun ki, Kendinden dışarı çıkıp kendine bakmadıkça kim olduğunu asla bilemezsin, (...)"

"Saramago görünüşte sade bir öyküyü basit bir dille ve masum karakterlerle aktarıyor; okurlar, hayalperestler ve âşıklar psikolojik, romantik ve toplumsal altmetinleri fark edecektir." 
-Publishers Weekly-
(Tanıtım Bülteninden)

Alıntılar:                                          
*                                                                   
..,Saçma, bilinmeyen ada kalmadı artık, Bilinmeyen ada kalmadığını nereden biliyorsun, kral efendi, Haritalarda bütün adalar var, Haritalarda sadece bilinen adalar var, Peki bulmak isteğin bu bilinmeyen ada neyin nesi, Bunun cevabını bilseydim zaten bilinmeyen ada olmaktan çıkardı, Bu adayı kimden duydun, diye sormuş kral biraz ciddileşerek, Kimseden, Öyleyse niçin var diye tutturuyorsun, Çok basit, bilinmeyen bir adanın var olmaması imkansız olduğu için,....

*                                                                 
.., işte kader hep böyle davranır bizlere, hemen arkamızdadır, omzumuza dokunmak için elini çoktan ileri doğru uzatmıştır, bizlerse hala, Geçti gitti, gösteri bitti, yine aynı hikaye, diye homurdanıp dururuz.

*                                                                   
..Beğenmek, sahip olmanın en iyi şekli sahip olmaksa beğenmenin en kötü şekli olsa gerek.

*                                                                   
...ama ben bilinmeyen adayı bulmak istiyorum, o adaya ayak bastığımda kim olduğumu öğrenmek istiyorum, Bilmiyor musun ki, Kendinden dışarı çıkıp kendine bakmadıkça kim olduğunu asla bilemezsin, Kralın alimi boş vakitlerinde yanı başıma oturur ve uşakların çoraplarını yamamamı seyreder, bazen de felsefe yapmaya başlar ve her erkeğin bir ada gibi olduğunu söylerdi, bense kadın olduğumdan hiç üstüme alınmaz, alimin bu laflarına hiç önem vermezdim, sen bu konuda ne düşünüyorsun, Adayı görmek için adadan dışarı çıkmak gerektiğini, kendimizden çıkmadıkça kendimizi görmemizin mümkün olmadığını düşünüyorum, Benliğimizden çıkmadıkça, demek istiyorsun heralde, Hayır, aynı şey değil.


Değerlendirmem: 5/5

Sadece 64 sayfa olmasına rağmen piyasadaki birçok kitaptan daha fazla şey anlatabilen bir kitap. Bu kadar kısa olmasına rağmen kitabı okurken sürekli duraklayıp renkli küçük post-itlerimi yapıştırmak zorunda kaldım. Kitap o kadar güzel yazılmış ki insanın her cümlenin altını çizesi geliyor. Aynı zamanda güzel olduğu kadarda akıcı bir kitap. Okuldayken dersin bitmesine 5 dakika kala başlayıp teneffüste elimden düşüremeyip diğer ders başlamadan bitirmiştim. 
Jose Saramago'yu bu kitap sayesinde tanıdım. Arkadaşımın elinde görüp merak edip okumaya başlamasaydım kim bilir bu yazarı okumak için daha ne kadar geç kalırdım. 
Okumayan herkes için hiç düşünmeden önerebilirim :).






1 Mayıs 2016 Pazar

Çakıcı'nın İlk Kurşunu - Sabahattin Ali


                   
 Adı: Çakıcı'nın İlk Kurşunu
Yazar: Sabahattin Ali
Sayfa Sayısı: 148
 Yayınevi: Yapı Kredi Yayınları (YKY) 

              Konusu:(arka kapak)
       "Ben hayatta herkese karşı lakaydımdır... Bu bende sevmek hissinin mefkudiyetinden değil çok fazla oluşundandır. Ben sevdiklerimi köpek gibi severim yavrum... Zelilane severim."

Şiir, hikaye ve romanlarında, tanımlamakta güçlük çektiğimiz kimi duyguları ustalıkla anlatan; insanı, gücü, zayıflığı ve zaaflarıyla bir bütün olarak kavrayıp ödün vermez bir gerçekçilikle yansıtan Sabahattin Ali, "sandığındaki" belgeler arasından derlenen hikaye, şiir ve yazılarıyla ilk kez okur önünde!


               Alıntılar:

            * O Arkadaşım
           Sana yalvarıyorum yavrum... Ve açıkça, terbiyesizce söylüyorum... Ben senden vücutlarımızın değil kafalarımızın birleşmesini istiyorum... Ötekini arzu etmek münasebetsizdir. Çünkü ne sen bana sadık kalırsın, ne ben sana... Hayat...ki yegane zevki değişikliktedir, bir kişiye bağlanmak ancak aptalların işidir ve ben, beni aldatmayacak kadar alelade bir kadına tahammül edemem. Aldatmasına da cemiyetin henüz kıramadığımız kayıtları ile hayvani insiyaklarımız müsaade etmez... şu halde aşk, zamanımızda biraz kafasını işletmiş olanların yapamayacakları şeydir...

           * Kadınlar Üzerine Bir Konferans
           ...Hiç kimse hiç kimseyi yükseltemez, herkes kendi kendisini yükseltmek mecburiyetindedir...
...Kadın bir erkeğe varmaz, kadın bir erkeğe verilmez ve bir erkek kızı almaz (almak,vermek) bu tabirler kadını kıymetten düşüren, ona ahkar (en hakir) mahiyeti veren şeylerdir ve her şeyden evvel bu zihniyeti kadınlarımız kafalarından çıkarmalıdır, bilmelidirler ki iki cins birbiriyle aynı kıymette şeylerdir ve koca mal sahibi değil, ortak, hayat ortağı demektir. bu hukuk müsavatı kadınlarımızın şuurunda yer ettikten sonra onların kuvvetli ve hakiki bir insan olmak için dimaği ve fikri sahada da yükselmek isteyecekleri tabiidir...

            * Milliyetçi Gençlik
...
Yalnız merak ettiğimiz bir cihet var: Evet, birçok şeyler kahrolsun, mahvolsun, yere batsın.. Fakat ne yaşasın? Birçok şeylerin aleyhindesiniz. Gazete yırtıyor, kitap yakıyor, profesör ve rektör dövüyorsunuz. Fakat sevdiğiniz nedir? Neyin uğrunda, neyin lehinde bağırıyor, heyecanlanıyorsunuz? Bunu daha hiçbirinizin ağzından duyamadık. Evet, ikide bir ''Yaşasın Türk milleti'' diye bağırdığınız oluyor, ama bu Türk milletinin yaşaması için bir şey yaptığınızı, birazcık gayret sarfettiğinizi göremedik. Milletlerinin sahiden yaşamasını isteyen memleketlerde olduğu gibi, sizin rahatınızdan, maddi nimetlerinizden, keyfinizden, eğlencenizden fedakarlık ederek korkunç bir sefalet ve gerilik içinde kıvranan milletinizi yaşatmaya çabaladığınız duyulmadı.


15 Kasım 2015 Pazar

OKUDUKLARIM LİSTEM


Adam Fawer

  •  Olasılıksız


Agatha Christie

  •  Ölüm Sessiz Geldi
  •  Hollow Malikanesi Cinayeti
  •  Ölüm Çığlığı
  •  On Küçük Zenci
  •  Dersimiz Cinayet
  •  Üçüncü Kız


Aimee Carter

  •  Tanrıça


Alice Clayton

  •  Duvarların Dili Olsa


Amilia Grey

  •  Baştan Çıkartan Aşk


Anna Campbell

  •  Günahın Esiri


Asude

  •  Gül ve Avcı


Becca Fitzpatrick

  •  Fısıltı
  •  Çığlık


Beth Revis

  •  Evrenin Ötesi
  •  Bir Milyon Güneş


Burcu Demet

  •  Cambaz


Büşra Yılmaz

  •  4N1K


Candace Camp

  •  Asi ve Güzel
  •  Aşk Engel Tanımaz
  •  Kalp Asla Unutmaz


Carolyn Maccullough

  •  Daima Cadı


Cassandra Clare

  •  Kemikler Şehri
  •  Küller Şehri
  •  Camlar Şehri
  •  Düşmüş Melekler Şehri
  •  Kayıp Ruhlar Şehri
  •  Mekanik Melek
  •  Mekanik Prens
  •  Mekanik Prenses


Celeste Bradley

  •  Hayallere Kapılma
  •  Asla Pişman Olma


Cengiz Aytmatov

  •  Beyaz Gemi
  •  Gün Olur Asra Bedel


Dan Brown

  •  İhanet Noktası
  •  Da Vinci Şifresi
  •  Kayıp Sembol
  •  Dijital Kale
  •  Melekler ve Şeytanlar


Darren Shan

  •  Ucubeler Sirki
  •  Vampirin Asistanı
  •  Kan Tünelleri
  •  Vampirler Dağı
  •  Ölümcül Sınav
  •  Vampir Prensi
  •  Gün Batımı Avcıları
  •  Gecenin Müttefikleri
  •  Şafak Katilleri
  •  Ruhlar Gölü
  •  Gölgelerin Hükümdarı
  •  Kaderin Çocukları


Elizabeth Boyle

  •  Siyah Elbisenin İtirafları


Elizabeth Hoyt

  •  Çirkinin Aşığı
  •  Buz Prenses


Eloisa James

  •  Yüreğime Aşk Düştü
  •  Yüreğimdeki Arzu


Ernest Cline

  •  Başlat


Franz Kafka

  •  Ceza Sömürgesi
  •  Dönüşüm


Hajime Isayama

  • Titana Saldırı, Cilt 1
  • Titana Saldırı, Cilt 2
  • Titana Saldırı, Cilt 3
  • Titana Saldırı, Cilt 4
  • Titana Saldırı, Cilt 5
  • Titana Saldırı, Cilt 6
  • Titana Saldırı, Cilt 7
  • Titana Saldırı, Cilt 8
  • Titana Saldırı, Cilt 9


Işıl Parlakyıldız

  •  Duygu
  •  Ali'm


J. K. Rowling

  •  Harry Potter ve Felsefe Taşı
  •  Harry Potter ve Sırlar Odası
  •  Harry Potter ve Azkaban Tutsağı
  •  Harry Potter ve Ateş Kadehi
  •  Harry Potter ve Zümrüdü Anka Yoldaşlığı
  •  Harry Potter ve Melez Prens
  •  Harry Potter ve Ölüm Yadigarları
  •  Harry Potter ve Lanetli Çocuk
  •  Ozan Beedle'ın Hikayeleri
  •  Fantastik Canavarlar Nelerdir, Nerelerde Bulunurlar?


J. L. Armentrout 

  •  Obsidiyen
  •  Oniks
  •  Opal
  •  Köken
  •  Saplantı
  •  Melez
  •  Safkan
  •  Tanrı
  •  Kış Güneşi


Jamie Mcguire

  •  Tatlı Bela


Jennifer Lewis

  •  Aklın Oyunu


John Green

  •  Alaska'nın Peşinde
  •  Aynı Yıldızın Altında


Jojo Moyes

  •  Senden Önce


José Saramago

  •  Bilinmeyen Adanın Öyküsü
  •  Kabil
  •  Ölüm Bir Varmış Bir Yokmuş


Josephine Angelini

  •  Yıldız Geçidi


Judith Mcnaught

  •  Düşler Krallığı
  •  İçinde Aşk Saklı


Jules Verne

  • Doktor Ox'un Deneyi



Julia James

  •  Düşlerin Getirdiği


Julia Quinn

  •  Yüreğe Söz Geçmiyor
  •  En çok Beni Sev
  •  Son Söz Aşkın
  •  Rüyalar Gerçek Olsa
  •  Sonsuz Sevgilerimle
  •  Sana Muhtacım
  •  Cennet Gibi
  •  Bana Sevdiğini Söyle


Julianne Maclean

  •  Beni Aşka İnandır
  •  Aşkın Kollarında
  •  Aşk Gelince


Julie Garwood

  •  Gelin
  •  Düğün
  •  Sır
  •  Fidye
  •  Yazgı
  •  Aşk Senide Vurur
  •  Güllere Sor
  •  Güller ve Gelinler
  •  Ödül
  •  Koruyucu Meleğim
  •  En Güzel Hediyem


Karen Marie Moning

  •  Karnlık Ateş
  •  Kan Ateşi
  •  İntikam Ateşi
  •  Rüya Ateşi
  •  Gölge Ateşi
  •  Iced
  •  Burned
  •  Sisli Dağların Ötesinde
  •  Yenilmez Savaşçı
  •  İskoçyalı'nın Dokunuşu


Kate Elliott

  •  Soğuk Büyü


Kathleen E. Woodiwiss

  •  Kurt ve Kumru


Kerstin Gier

  •  Yakut Kırmızı
  •  Safir Mavi
  •  Zümrüt Yeşil


Kiera Cass

  •  Beni Seç
  •  Elit


Kylie Scott

  •  Aşkın Müziği
  •  Aşkın Ritmi
  •  Aşkın Şarkısı
  •  Deep


Laini Taylor

  •  Duman ve Kemiğin Kızı


Laurell K. Hamilton

  •  Şuclu Zevkler
  •  Gülen Ceset
  •  Lanetliler Sirki
  •  Kaçık Kafe
  •  Kanlı Kemikler
  •  Ölüm Dansı


Leigh Bardugo

  •  Gölge ve Kemik


Lisa Kleypas

  •  Sevgim Sana Ait


Lissa Price

  •  Başlayanlar


Loretta Chase

  •  Beni Baştan Çıkarma


Lynne Graham

  •  Akdeniz Düğünü


Lynsay Sands

  •  İngiliz Gelin Annabel


Maria V. Snyder

  •  Zehir Ustası
  •  Büyü Ustası


Markus Zusak

  •  Kitap Hırsız


Maureen Smith

  •  Seninim


Melissa Marr

  •  Lanetli Sevgili


Michele Sinclair

  •  Vahşi Güzel


Müjde Aklanoğlu

  •  Kör Talih


Nehir Erdem

  •  Çiçek Kızlar
  •  Deli Divane
  •  Huysuz ve Ruhsuz


Neil Gaiman

  •  Yolun Sonundaki Okyanus


Öykü Odabaş Kanneci

  •  İntikamın Sırrı


Özlem Türk

  •  Annemin Gelini Olur Musun?


P. C. Cast 

  •  İşaret
  •  İhanet
  •  Seçilmiş
  •  Vahşi
  •  Av
  •  Baştan Çıkarılmış
  •  Yanmış
  •  Uyanmış
  •  Kader
  •  Saklanmış
  •  Çaylak El Kitabı 101
  •  Ejderha'nın Yemini
  •  Deniz Tanrıçası
  •  Bahar Tanrıçası
  •  Işık Tanrıçası
  •  Truva Tanrıçası


Paulo Coelho

  • Simyacı



Rachel Caine 

  •  Cam Ev
  •  Ölü Kızın Dansı
  •  Geceyarısı Çıkmazı
  •  Ahmaklar Şöleni
  •  Karmaşanın Efendisi


Rachel Gibson

  •  Tesadüfler Adası
  •  Tutkulu Aşk
  •  Buzda Aşk
  •  Aşk Seni Bulursa
  •  Aşk Her Yerde
  •  Aşk Yeniden
  •  Aşk Ateşi
  •  İçinde Aşk Var
  •  Lanetli Talih


Richelle Mead

  •  Vampir Akademisi
  •  Buz Öpücük
  •  Gölge Öpücük
  •  Kanbağı
  •  Altın Zambak
  •  Mavi Büyü


Rick Riordan

  •  Şimşek Hırsızı
  •  Canavarlar Denizi
  •  Titan'ın Laneti
  •  Labirent Savaşı
  •  Son Olimposlu
  •  Kayıp Kahraman
  •  Neptün'ün Oğlu
  •  Athena'nın İşareti


Rita Hunter

  •  Aşkın Ateşi
  •  Ruhun Ateşi
  •  Kalbin Ateşi
  •  Kalbimi Çaldın


Robert Louis Stevenson


  •  İntihar Klubü


Ryosuke Takeuchi

  • Öldür Yeter 1
  • Öldür Yeter 2



Sabahattin Ali

  •  Çakıcı'nın İlk Kurşunu
  •  Kürk Mantolu Madonna


Sally Mackenzie

  •  Zoraki Düşes


Samantha Young

  •  Dublin Caddesi


Sarah J. Maas

  •  Cam Ev


Sarah Maclean

  •  İntikam Ateşi
  •  Geçmişten Gelen Mutluluk
  •  Aşk Affetmez
  •  En Güzel Rüya
  •  Nine Rules to Break When Romancing a Rake
  •  Ten Ways to Be Adored When Landing a Lord
  •  Eleven Scandals to Start to Win a Duke's Heart
  •  Aşk Mevsimi


Scott Lynch

  •  Locke Lamora'nın Yalanları


Sophie Kinsela

  •  Bir Alışverişkoliğin İtirafları
  •  Pasaklı Tanrıça


Stefan Zweig

  •  Olağanüstü Bir Gece


Susan Elizabeth Phillips

  •  Aşk Çok Yakında


Tahereh Mafi

  •  Bana Dokunma


Tess Gerritsen

  •  Cerrah
  •  Çırak
  •  Asla Arkana Bakma
  •  Aşk Ölümden Uyanıştır
  •  Kan Gölü


Veronica Roth

  •  Uyumsuz
  •  Kuralsız


Victoria Alexander

  •  Sonunu Bile Bile


Victoria Forester

  •  Uçabilen Kız


Virginia Woolf

  •  Mrs. Dalloway
  •  Kendine Ait Bir Oda